Menu

Addiesdive Pilot İncelemesi | Artık Anca İkinci El…

Yurt dışı alışverişler için fiyat sınırı aşağı çekilene kadar Addiesdive markasını önerebiliyordum. Çünkü popüler olmasa da dikkate değer özellikleri olan saatler üreten bir marka. Malzeme kalitesi de güzel.

Ne de olsa elle tutulur mekanik saatler, işçilikleri gereği pek de uygun fiyatlara bulunmuyor. En azından ilk sahibi olacağınız sıfır saatler için durum böyle. Elimizdeki Pilot modelinin fiyatı son dönemde artmış olsa da yine de bi’ bakmak isteyebilirsiniz.

Addiesdive Pilot saat incelemesi:

Ben zamanında 2000 TL gibi bir fiyata internetten almıştım. Şimdiyse 5000-6000 bandında ikinci elde satılıyorlar. Fiyat yükselişi üzücü olsa da elimdeki Pilot modeli, özellikleri sayesinde hâlâ almaya değebilir.

Tasarım:

Addiesdive Pilot

Saati elime aldığımda sade ve kolay okunabilir kadranı hoşuma gitti. Hem sayıların hem de akrep ve yelkovanın üzerindeki kaplama da direkt göze çarpıyor.

Addiesdive Pilot

Bu indisler, yeterince ışık aldıklarında düşük ışıklı ortamlarda parlıyor. Parlama gücü de oldukça güzel. Saniye kolunda bu kaplama yer almıyor. Ama siyah ve yeşil ağırlıklı kadrana beyaz olarak yerleştirildiğinden o da hoş görünüyor.

Addiesdive Pilot

Arka tarafta vidalı bir kapak var. Ayrıca su geçirmezliğe katkı sağlayan vidalı tepe de 3 yönünde yer alıyor.

Şimdi ön yüze dönelim ve şu kadrana biraz daha yakından bakalım.

Addiesdive Pilot

Alt tarafta ‘automatic’ ibaresini, onun hemen altında da 200 metre su dayanıklılığı yazısını görüyoruz.

Addiesdive Pilot

Saat 3 yönüne baktığımızda takvim penceresi bizi karşılıyor. Cam üzerinde büyüteç kısmı yok ama bu kısımdaki sayılar yine de rahat okunuyor. 12 yönüne geçtiğimizde pilot saatlerinden görmeye alıştığımız iki noktalı üçgen ve hemen altında Addiesdive logosu var. Bunları bize bu kadar temiz gösteren safir camın üzerinde ise yansıma önleyici mavi kaplama yer alıyor.

Addiesdive Pilot modelinin kendini hissettiren bir ağırlığı var.

Ama bileğinizi yoracak bir ağırlık değil tabii. Hatta kaliteli hissettiriyor. Kordonu katmazsak 61 gram. Kasa işçiliğinde de belli başlı detaylar var. Kasanın her yerinde fırçalanmış çelik kullanılmış. 39 mm çapındaki kasası, bana sorarsanız boyut konusunda tam orta nokta. Kordon değiştirmek isterseniz 20 mm olan kordonlardan satın alıp bu saatle kullanabilirsiniz.

Bu saati internetten satın alırken de kordon seçenekleri sunuluyordu. İster deri, ister nato, isterseniz de çelik kordonla satın alabiliyordunuz ama benim gördüğüm kadarıyla bu kordonların kaliteleri pek de memnun bırakmıyor. Bu yüzden ek olarak kordon satın almanız gerekebilir. Saatin siyah, mavi ve yeşil renkli kadran seçenekleri var. Ayrıca kadrandaki logo ve yazılar sizi rahatsız ediyorsa, bu yazıların olmadığı seçenekler de mevcut.

Şimdi gelelim saatin mekanizmasına.

Seiko’nun kendi ürettiği NH35 mekanizması bu saate can veriyor. Kendisi uzun süre bakım gerektirmiyor ve 41 saat güç rezervi sunuyor. Saati kurmak istediğinizde, tepe vidalı olduğundan önce kendisini çevirerek boşa çıkarmak gerekiyor. Buradan sonra tokayı yukarıya çevirirseniz, saati elle kurabiliyorsunuz. Bir kere yukarı çekip “tık” sesini duyduğunuzda, aşağı çevirerek takvimi ayarlıyorsunuz. Bir kere daha çektiğinizde de saniye kolunun durduğunu göreceksiniz. Yani mekanizmada hacking özelliği de var. Bu noktada artık saati ayarlayabilirsiniz. Tokayı yerine ittiğinizde saniye kolunun ilerlemeye devam ettiğini göreceksiniz. Son olarak vidalı tokayı bastırıp çevirerek yerine sokabilir ve saatinizi kullanabilirsiniz. Bu tokanın açıkta kalmamasına dikkat edin, içine su, ter veya toz kaçsın istemezsiniz.

Saatin eksi sayılabilecek bir noktasına da değinmemiz gerek.

Addiesdive Pilot ve IWC Mark XX

Ucuz bir saat Rolex’e benzediğinde ki çoğunlukla homage diyoruz bu saatlere, direkt göze batıyor. Fakat bu saatin tasarımı başta özgün görünse de aslında bu da bir başka pahalı saatin tasarımını almış. Söz konusu saat ise IWC markasının ikonik Mark XX serisinden. Benzerliği, saatleri yan yana koyunca direkt görebilirsiniz. Almadan önce aklınızda olsun dedim.

Yurt dışı alışveriş limiti 150 Euro iken ben, bu saati aşağı yukarı 2.100 TL’ye aldım ve 1,5-2 haftada elime ulaştı. Vergisi ödemeye dahil olduğundan ve saat 150 euro’nun altında olduğundan gümrük tarafında herhangi bir problem çıkmamıştı. Şimdiyse ikinci elde bulmaktan başka bir çare yok gibi görünüyor.

Saat hakkında sizin düşünceleriniz neler?

Reklam veya iş birliği yoktur.
Beğen  
Yazar

Saatler üzerine konuşuyorum.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir