Kendisinden çok daha pahalı markalar var olsa da gönüllerde sağlam taht kurmuş bir marka Rolex. Tabii bunu da horoloji dünyasına yaptığı köklü katkılara borçlu desek yanlış olmaz herhalde.
Büyük mirasının sürekli üstüne ekleyerek ilerleyen marka, statünün ötesinde ileri seviye materyaller ve özellikler sunuyor. Peki bu özelliklerin pek çok Rolex modelinin kadranındaki yazılarda anlatıldığını biliyor muydunuz?
Nedir bu yazılar?
Aslında buradaki her bir metin, o saatin farklı bir özelliğini temsil ediyor. En üstteki Oyster Perpetual Date yazısından başlayalım. Oyster ifadesi, 1926’da piyasaya sürülen ve gerçekten su geçirmeyen ilk saat olarak bilinen modelden geliyor. İsim, bu modelden beri hem su geçirmeyen hem de sağlam modeller için kullanılıyor.
Perpetual ise, 1931’den beri otomatik mekanizmalı modellerin isimlendirilmesinde kullanılıyor. Yani oyster perpetual ikilisinin, kaba tabirle saatin hem suya ve toza dayanıklı olduğunu hem de ileri seviye otomatik Rolex mekanizmasına sahip olduğunu ifade ediyor diyebiliriz.
Gözlerimizi kadranın alt tarafına çevirirsek Superlative Chronometer ifadesini görüyoruz. Kronometre sertifikasını elde etmek için, Resmi İsviçre Kronometresi Test Enstitüsü tarafından yürütülen ileri seviye hassasiyet testlerinden geçilmesi gerekiyor. Testi geçen modellerin üzerinde de kronometre (chronometer) ibaresini görürüz. Bu, saatin zaman tutma konusunda diğerlerinden çok daha ileri seviyede doğruluğa sahip olduğu anlamına geliyor.
Rolex, Enstitünün testlerinin üzerine ekleyerek kendi testlerini de gerçekleştiyor. Bu yüzden de sadece chronometre ibaresi kullanmak yerine superlative chronometre ifadesi tercih ediliyor.
Merak edenler için bu da günde en fazla 2 saniyelik bir sapma demek. Yine merak edenler için 7s26 mekanizmalı, tipik bir Seiko 5 modelinin günlük sapma değeri 20 saniye.
Oyster Perpetual ikilisinin sonunda “Date” yazıyorsa bu, saatin tarih penceresinin de olduğu anlamına geliyor.
Cosmograph ibaresi ise saatin hem kronograf hem de kronometre özellikleri taşıdığını gösteriyor.
Rolex; Submariner, Daytona, 1908, Milgauss, Datejust, Day-Date gibi efsanevi modelleri kataloğunda bulundursa da bekleme listesi gibi geleneklerini uygulama yöntemlerinden dolayı pek çok kişinin burun kıvırdığı bir marka. Hatta bu yüzden markanın burnunun fazla havada olduğunu düşünenler bile var. Fakat Rolex’in saat dünyasındaki yeri hem veteran hem de yeni başlayan koleksiyonerlerin gözünde tartışılmaz noktada. Sonuç olarak, sizin marka hakkındaki düşünceleriniz neler? Favori modellerinizle birlikte yorumlarda paylaşmayı unutmayın!
